Prag’daki Çek Cumhuriyeti Bilimler Akademisi‘nden arkeolog Filip Velímsky, konuya ilişkin açıklamasında bunun, “büyük ikramiyeyi kazanmaya eşdeğer” bir keşif olduğunu söyledi.
Velímsky, gümüş sikke zulasının “çok büyük bir meblağı” temsil ettiğini ve bunun, “sıradan bir insan için hayal bile edilemeyecek bir meblağ” olduğunu belirtti.
Uzmanlar bu keşfin, “son on yılın en büyük buluntularından biri” olduğu konusunda hemfikir.
Onları keşfeden şanslı gezgin, ödül olarak hazinenin toplam değerinin yaklaşık yüzde 10’unu alacak.
Bilim insanlarının ise aklında başka bir soru var: Böylesi değerli bir hazine kime ait ve 900 yıl boyunca nasıl saklı kalmış olabilir?
BULUNAN EN BÜYÜK KOLEKSİYON
Çek Gümüş Müzesi ve Çek Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Prag Arkeoloji Enstitüsü‘ndeki uzmanların bu konuda birkaç teorisi var:
Uzmanlar bu hazinenin, askerlerin maaşları için kullanılmış olabileceğini, hatta bir tür savaş ganimeti olabileceğini öne sürüyor.
Tarihçilere göre bu yaklaşım oldukça mantıklı. Zira bin yıl kadar geriye, sikkelerin basıldığı döneme gittiğinizde kendinizi, ‘Premysl’ hanedanının çalkantılı dönemlerinde bulmanız olası.
Öyle ki; meşhur “Dindar” Boleslav‘ın öldüğü 999 yılı ile I. Otakar‘ın Bohemya‘yı resmen bir krallık olarak kurduğu 12. yüzyılın sonu arasında Prag, bitmek bilmeyen taht kavgalarının merkez üssüydü.
Arkeolog Velímsky, bu tezi şu sözlerle doğruluyor:
“Hazine muhtemelen, 12. yüzyılın ilk çeyreğinde, iç siyasi istikrarsızlığın yaşandığı bir dönemde [oraya] yerleştirildi. O dönemde ülkede Premysl hanedanının üyeleri arasında Prag’ın prenslik tahtı konusunda anlaşmazlıklar vardı…”
BÖLGEDEKİ GÜMÜŞ YATAKLARI
Öte yandan uzmanlar, hazinenin seramik bir kap içinde saklandığını, fakat dokuz yüzyılın etkisi olarak bugüne sadece tabanının ulaştığını ve bölgede şimdiye dek bulunan “en büyük erken ortaçağ sikke koleksiyonu” olduğunu söylüyor.
Kutná Hora‘daki Çek Gümüş Müzesi‘nin müdürü Lenka Mazacová‘ya göre, uzmanların sikkeler üzerinde yapacağı detaylı analizler, sadece sikkeleri kimin bastığını değil, aynı zamanda nerede basıldıklarını da ortaya çıkaracak.
Araştırmalara göre, ortaçağ döneminde bu bölge, zengin doğal yatakları sayesinde Avrupa’daki tüm gümüş üretiminin yaklaşık üçte birini karşılıyordu.
